Bazı tasarımlar karşısında duygularımızı saklayamayız. Öyle kuvvetlidirler ki içimizde büyüyen şaşkınlık, hayranlık, haset, yaratıcılık, çoşku, beğeni bir şekilde hemen fışkırmak ister. Onların duruşu o kadar tahrik edicidir ki resmen baştan çıkarılırsınız. Size o anda, o tek anda bütün hisleri yaşamış, tüm alıcılarınızı tam güç çalıştırmışsınız hissi verirler. Bunlar, henüz o tasarıma dokunmamışken başınıza gelenler sadece. Peki ya dokunduğunuzda...
İşte Arne Jacobsen'in Cylinda Line serisi. Paslanmaz çeliğin karşı konulmaz çıplaklığını gözler önüne seriyor. Kulplarındaki tutma detayının zarifliği de tasarıma oldukça erotik bir estetik katıyor. Cylinda line, yalın ve net karakteri ve kusursuz detay ve işçiliğiyle kendine yakışan mekanları talep ediyor. Evet, sanki siz Cylinda Line'ı seçemezsiniz de o sizi seçermiş gibi...
Böyle kendini tamamlamış ve karakterli bir tasarıma, ekleme yapmak onu yeniden değerlendirmek o kadar zordur ki herkes taşın altına elini koymak istemez. Fakat Paul Smith elini o taşın altına koymuş, hem de öyle bir koymuş ki hem Arne Jacobsen'in tavrını korumuş hem de kendi karakterini yansımayı başarmış. İşte Paul Smith for Stelton:
0 yorum:
Yorum Gönder